28 Ağustos 2015 Cuma





Eilat


-Gabriel'leri gönderin...








Sevgili kardeşlerim, yeğenlerim  ve dostlarım,

Bu haftaki yazım, geçen haftanın devamı niteliğinde.

Tarih 20 Ekim 1967
İsrail'in en büyük savaş gemisi Eilat  rutin devriye görevindedir. 
Eilat 1710 tonluk deplasmana sahip 80 metre uzunluğunda  bir destroyer (muhrip) idi.
Haziran 1967 de cereyan eden 6 gün savaşında Mısır'a kök söktürmüştü.  Bir Mısır destroyerini
teslime zorlamış,  iki  torpido botunu da denizin dibine yollamıştı. Şu anda  doğu Akdeniz'de ona dayılanacak bir  Arap gemisi yoktu. Yani öyle düşünülüyordu... 

Eilat, Mısır kıyılarına 17 mil mesafede ilerlemekteydi. Eilat'ın  radarları, denizde yüzen hiç bir gemi görmüyordu.
Mısırın Komar sınıfı  (Rus yapımı)  2 füze botu Port - Said limanında demirliydiler.
Ancak botlardan birisi, demirli bulunduğu mevkiden  Eilat'la radar teması kurdu. Bir ışık huzmesi parladı.   Mısır botu, bir füze ateşlemişti.  Ateşlenen füze   Rus yapımı  STYX  füzesiydi.  Eilat  füzeyi ilk anda yıldırım zannetti.  Peşinden durumu anladılar. Top ateşi ile füzeyi etkisiz kılmaya uğraştılar. Ama geç kalmışlardı.  Füze Eilat'ı tam saat 17.32 de  su seviyesinin biraz  üstünden  vurdu. Peşinden  ikinci bir füze daha isabet etti. Eilat'da can pazarı başladı. Gemiyi kurtarmak isteyen İsrail'li denizciler kendilerini ateşe atıyorlardı. İki füze daha geldi. Gemi yan yattı ve iki dakika içinde battı. 
48 İsrailli denizci, çoğu yangından ve dumandan dolayı hayatını kaybetti. Kurtulanlar ise mazot
kaplı denizde öldüler. Ancak hayata inatla  tutunan bir denizci 8 saat mazot kaplı suda
yüzdükten sonra kurtarıldı. Onun  anısına  48 nci can simidi adlı bir kitap yazıldı.

Dünyada ilk  defa  yüzeyden atılan füze ile  bir gemi batırılmıştı.
Dünyada ilk defa 67 tonluk bir  bot kendisinden kat kat daha büyük bir destroyeri batırıyordu.
İsrail,  Araplarla değil, Ruslarla savaşıyordu.
Bu yeni bir dünya idi.

İsrail deniz kuvvetleri tam anlamıyla matemde idiler, ve uzun süre öyle kaldılar. 
Taa ki 1973 yılında Eilat'ın intikamı alınana kadar.

İşte böyle bir ortamda İsrail geçen hafta  yapılışlarını anlatmaya çalıştığım  SAAR  füze botlarını
planlamaya başladı.  Botlar Cherbourg'da yapılırken   İsrail'li mühendisler, bir taraftan düşman füzelerini  önleme araştırmaları yapıyorlar , diğer taraftan da vurucu, saldırı  füzeleri planlıyorlardı.  Saar sınıfı botlar, bu yeni dünyanın ilk füze botları  olacaktı. 

1971 yılına gelindiğinde  deniz kuvvetleri komutanı olan  Shlomo Arel  baş danışmanlığa kaptan Gabriel Barkai'yi  atamıştı. Barkai bu mevkide efsane olacaktı..  Barkai henüz 36 yaşında idi.

2 yıl geçti, 1973 yılı  6 Ekim günü, bütün  İsrail  Kippur bayramı için sinagoglardayken saat 14.05 de Mısır  ve Suriye aniden saldırdı. Saldırıdan kısa bir müddet evvel Golda Meir   başkanlığında İsrail bakanlar kurulu toplanmış ve MOSSAD'ın uyarılarına rağmen  ekonomik sebeplerden orduyu alarma geçirmeme  kararı almışlardı.  (Bu kararın irdelenmesi pek çok kere yapılmıştır. Ancak neyin ne olduğu,  bence tam olarak hiç bir zaman açıklanmadı ve açıklanmayacak)

Barkai aynı fikirde değildi.  Deniz kuvvetlerinde önceden izinler kaldırılmış kırmızı  alarm verilmişti. 6 ekim 1973 günü ise deniz kuvvetleri tam savaş durumuna geçtiler. Gafil avlanmaya niyetleri yoktu.

Savaş başlar başlamaz HİLA planı devreye konuldu. (Geçen hafta size sözünü ettiğim amiral Shabtai Levi'nin kızı ve aynı zamanda  Saar'ın kız kardeşi)  Dört  Saar 3 sınıfı ve bir Saar 4 sınıfı, toplam 5 füze bot, Suriye'nin  Latakia (Lazkiye)  deniz üssünü vurmak için  yola çıktılar. Görevleri Suriye donanmasını vurmak ayrıca kıyıdaki  petrol tesislerini havaya uçurmaktı. 

Suriye  böyle bir saldırıyı beklemiyordu.  Limanı korumak için bir torpido bot ile bir mayın  avlama gemisi bırakılmıştı. İsrail botları  76 mm.lik toplarını ateşledi. Suriye torpido botu üst üste isabetler alarak battı.  Peşinden İsrail  botlarından birisi GABRİEL  füzesini ateşledi. Gabriel füzesi 100 de 100 İsrail yapımı idi ve ilk defa ateşleniyordu.  Tam isabet kaydedildi ve Suriye mayın avlama gemisi battı. Suriye 2 adet Rus yapımı Komar sınıfı ve bir adet Osa sınıfı üç füze botu  savaşa soktu. Suriye botları her bakımdan avantajlı idi. Çünkü İsrail botlarını radarlarında görüyorlar ve füzelerini ateşliyorlardı. Suriyelilerin Rus yapımı STYX  füzelerinin  menzili 60 km.idi. İsrail Gabriel füzelerinin menzili ise 45 km.  Suriye botları füzelerini dakikalar önce ateşleyeceklerdi... Suriye botları, İsrail botları menzile girer girmez füzelerini ateşlediler...



Sevgili kardeşlerim, yeğenlerim ve dostlarım...
Savaşın gidişatına bir dakika ara verip şimdi sizleri o ana götürmek istiyorum.
Lütfen o anları  gözünüzün önüne getirin.  İsrail botları bütün ışıkları kapalı karanlık bir gecede, dost olmayan  sularda, dalgalara bata çıka düşmanın üzerine savaşmak için tam gaz gitmekte. 
20 - 25 yaşındaki  çocuklar  o anda  füze botunun karanlık kumanda odasında ekran başında elleri klavyede tetikteler.  Radarların biplerine komutlar karışmakta. Herkes eğitimlerde öğrendiklerini hayata eksiksiz geçirme telaşında.  Suriyeliler Rus yapımı füzeleri ateşlemiş ve  füzeler üzerilerine gelmekte. Bunu radarlarında görüyorlar. Komutanlar tam zamanında karşı füzelerin ateş emrini veriyor.  Küçük eller klavyelerde dolaşıyor. Acaba karşı füzeler işe yarayacak mı? Yoksa Rus füzeleri tepelerinde mi patlayacak? Sana sığınıyorum  Allah'ım diye içinden konuşanlar. Sıra sende İsrail teknolojisi diye  çarpan yürekler... Acaba  sonları Eilat gibi mi olacaktı?  Nefesler tutulmuş. Bip seslerine kalp çarpıntıları karışıyor. Allah'ım,  bu ne zor bir andır. Hayat ile yanmak arasında geçen saniyeler. Buna yürek mi dayanır, ben yazmaya dayanamıyorum, ya yaşayanlar... Bu film değil, gerçek savaşın, gerçek hayatın  ta kendisi....
Ve evlerde  haber bekleyen  anneler, babalar, kardeşler,  sevgililer, çocuklar.....

İsrail botları tam zamanında  Chaff  karşı roketlerini ateşlediler ve elektronik radar karıştırıcıları devreye soktular. Suriyelilerin  STYX füzeleri hiç biri isabet kaydedemedi.  Rus  füzelerinin aklı karışmıştı. Bu arada İsrail botları süratle Suriye botlarına yaklaşmakta idi.
Nihayet menzile girdiler. Hoparlörlerden komutanın emri işitildi:
-GABRİEL'leri gönderin...
İsrail botları  GABRİEL'leri  ateşlediler. Tam isabet. BOOOOOMMM !!!!
Suriye botlarının üçü de vuruldu, ikisi hemen battı.
Üçüncü, yaralı vaziyette kaçarken kayalara bindirdi ve top ateşiyle o da denizin dibini boyladı.

Dünyada ilk defa yüzeyden yüzeye ateşlenen füzelerle bir deniz savaşı yapılmıştı.
Tarihe Latakia   (Lazkiye) Deniz Savaşı olarak geçti.

İsrail  deniz kuvvetleri komutanlığı henüz istediğini alamamıştı. Eilat  hala unutulmamıştı. 
Sıra Mısır'da idi.
Barkai,   botlar Hayfa'ya gelir gelmez emirleri yağdırmaya başladı, hedef Port - Said idi. Eilat'ın  intikamı artık alınacak artık yürekler soğuyacaktı. Botların ikmali inanılmaz bir hızla yapıldı. Askerler limanda olağanüstü çalışıyorlardı. Herkes ne yaptığını biliyordu ve  dev bir makinenin parçaları gibi çalışıyorlardı. 25 dakika sonra botlar hazırdılar. Palamarlar çözüldü. Gözler ufka kilitlendi. Hedef  Mısır'ın donanma üssü Port - Said idi. İntikama gidiyorlardı. 

5 saat sonra, 7 Ekim 1973 sabahı  İsrail botları Port -Said önlerine gelmişti.  Yaklaştıklarında,  4 adet Osa sınıfı (Rus yapımı) Mısır botunun, üzerilerine geldiğini gördüler.  O tarafa yöneldiler. 
Barkai o sırada çok kritik bir kararla hava desteği istemedi.
Mısır botları menzile girer girmez füzelerini ateşlediler. Hiç birisi isabet kaydedemedi. İsrail botları yeterince yaklaştığında  GABRİEL'leri gönderdi.  Tam isabet. BOOOOMMMM !!!
4 Mısır botu da vuruldu. Üçü battı. Dördüncü  kaçmaya  başladı.
Barkai geri dönün emri verdi. İsrail botları emri dinlemeyerek  yaralı Mısır botunu kovalamaya başladılar.Yaralı Mısır botunu kıstırdılar. Fakat ne yazık ki, elektronik bir arıza yüzünden füzelerini ateşleyemediler. 2 dakika sonra  kovalamayı bırakarak geri döndüler. Kıyıya çok yakındılar ve kıyıdan her an üzerilerine ateş açılabilirdi. Yakalayamayacaklarını anlamışlardı. 

Eilat'ın intikamı alınmıştı.  Doğu Akdeniz'de yüzen hiç bir Arap gemisi yoktu.
Bu savaş da tarihe   Baltim  Deniz Savaşı olarak geçti.

Savaş sırasında Araplar toplam 50 adet  STYX  füzesi ateşlemiştir. Bunlardan hiçbirisi hedefi vuramamıştır. İsrail ise 70 adet Gabriel füzesi ateşlemiş 14 adet düşman gemisini batırmıştır.
Elektronik karşı önlemler işe yaramıştır.  İsrail Deniz kuvvetleri bu savaşta hiç bir gemi ve personel kaybetmemiştir. Yom Kippur savaşından sonra tarihçiler savaşın galibinin kesinlikle İsrail Deniz Kuvvetleri olduğunu belirtmişlerdir.

Yom Kippur savaşının ilk günlerinde İsrail'in her türlü cephaneye ve mühimmata ihtiyacı vardı. Ancak savaş yüzünden havadan hiç bir ikmal yapılamıyordu. Doğu Akdeniz'in tamamen İsrail'in egemenliğinde oluşu,  ikmalin denizden  yapılmasını sağlamıştır ve bunun önemi kesinlikle hayati idi. 

Sevgili kardeşlerim, yeğenlerim ve dostlarım...

Bu hafta da bu kadar. 
Geçen hafta gönderdiğiniz e-maillere  ve facebooktaki  paylaşımlarınıza çok çok teşekkür ederim. Yüreğinize sağlık.  


Sevgiyle kalın, hoşça kalın...

Aaron  Baruch   (Ankaralı)

Bu yazımı yazarken büyük ölçüde Selim Atalay'ın Kahverengi Sular
Blogundan  faydalandım. Teşekkürlerimi sunuyorum.

Ayrıca  Vikipedia ansiklopedisinden de  yararlandım.
Bilgilerinize...